ev hanımları fiskos
  BENİ ANNE YAP
 








Genç kızlığı çok güzel geçmişti.Ailesi onu hiçbir zaman sıkmadı. Hep onun yanındaydılar ve her konuda destek oldular.Çok güzel bir kızdı, esmer dalgalı saçlı, vaktinden önce gelişen vucuduyla erkeklerin her zaman ilgi odağı olmuştu. Çok güler ve çok konuşurdu. Dışa dönük, neşeli, romantik tatlı bir kız... Yaşıtı olan belki biraz daha büyük erkekler ona kendini gösterebilmek için yarışırdı. Kaçamak bakışlar, gülüşler,belki bir yerde buluşup arkadaşlarla birşeyler içmeler.Birkaç kere aşık oldu, yada aşık olduğunu sandı. Önce bulutların üstünde gezip, dünyadan kendini soyutlamalar, sadece aşık olduğu kişiyi düşünüp, rüya aleminde Poliyanna tarzındaki gezintilerden sonra ayrılıkla birlikte ; kahrolmalar,sırılsıklam olmuş mendiller arasında kız arkadaşlarına anlattığı bir daha asla sevemem muhabbetleri olurdu.
Bu gelgitler arasında bir yaz gittiği tatilde bir delikanlıyla ( Selim) tanıştı ve görür görmezde aşık oldu.Çevresindeki herkes tatil aşkı diye düşünürken o biliyorduki bu zamana kadar yaşadığı herşeyden farklıydı.Ciddi, yakıp kavurucu bir ateş vardı sanki kalbinin yerinde.O olmadığı zamanlarda bile sürekli onu düşünerek geçiriyordu günlerini.Selim'de Meltem'e aşık olmuştu.Birbirlerini görmeden duramıyorlar,görmedikleri zamanlarda üzülüyor acı çekiyorlardı.Hep ama hep birlikte olmak istiyorlardı.Nihayet evlenmeye karar verdiler.Koşuşturma ve telaş günleri başlamıştı. Evin neresine ne alacağız,evimizi nasıl döşeyeceğiz,nerede ev tutacağız...Zordu ama bunların hepside halledildi.Kızın annesinin olduğu mahallede ev tutuldu, eşyalar alınıp eve yerleştirildi.
Düğünleride çok güzel oldu.Bütün gece gelin ve damat hiç durmadan oynamışlardı.Hatta gelin bir ara ayakkabılarını çıkarıp öyle oynamıştı İşte artık istedikleri olmuş ve evlenmişlerdi.İlk günler tabiki çok güzel geçti.Yeni bir ev, alışık olmadıkları yepyeni bir hayat,sevdiğin insanla birlikte olmanın verdiği mutluluk...Arada ufak tefek kavgaları da oluyordu ama barışmaları çok uzun sürmüyordu.Ama balayı çabuk geçti.Selim devlet dairesinde memurdu.Artık işbaşı yapması gerekiyordu.Meltem çalışmıyordu,liseyi bitirmiş üniversite sınavındada istediği yeri tutturamamıştı ve bu aradada evlenmişti işte. İlk bir kaç ay evliliğe adapte olmaya çalıştılar.Birkaç aydan sonra geçim sıkıntısı başlamıştı.Evin kirası, elektriği, suyu,gidip gelinmesi gereken yerler ve buralara harcanan paralar,birde bazı eşyaların taksitleri de vardı.Şimdiye kadar ikiside böyle şeyleri düşünmemişlerdi.Onların yerine anne babaları düşünmüş ve onlara hiçbirşey hissettirmemişlerdi.İkisi içinde zordu.Bu zorluklar zaman zaman ilişkilerini de etkiliyordu.İkisininde ailesi her ay onlara para yardımı yapabilecek kadar zengin değildi.Ve onlarında ailelerinden birşeyler beklemeye niyetleri yoktu.Yapılacak tek birşey vardı ; Meltem'inde çalışması gerekiyordu. Bu konuda çokta şanslıydı, geçici işçi olarak iş bulmuştu.Yılın belirli ayları ayları çalışacak , diğer bir kaç ay evde kalabilecekti. Artık eskisi gibi zorlanmayacak daha rahat yaşayabileceklerdi.Meltm çalışmaya başladı.İlk baştan zorlandı, tabi kolay değildi, yeni işe girmişti orada kimseyi tanımıyordu.Eve gelip yemek yapması gerekiyordu , tabi diğer işlerde vardı.Birkaç ay içinde sanki tüm hayatı bu şekilde geçmiş gibi bu tempoya da alışmıştı.Sabah işe gidiyor, yoğun ve yorucu bir günden sonra eve geliyor, yemekti bulaşıktı yapılacak işlerdi hepsini hallediyordu.Mutlu sayılırlardı. Melteminde çalışmasıyla maddi olarak biraz daha rahat etmişlerdi.Evleneli birbuçuk sene olmuştu.Bu koşturma arasında genç çift çocuk istememişlerdi ama artık bunada sıra gelmişti. Artık korunmayacaklar ve çocukları olacaktı.Onlar için çocuk düşüncesi yeni bir heyecandı ve çokta istemeye başlamışlardı.
Bir ay...iki ay...üç ay...testlerle dolu aylardı bunlar.Ailelerin baskısıda gittikçe artıyordu , çevredende insanlar sormaya başlamışlardı.Ama Meltem bir türlü mutlu haberi eşinede ailesinede verememişti.Eşiyle birlikte bir arayış, bir beklenti içine girmişlerdi.Hatta birkaç ay içinde öyle bir duruma gelmişlerdi ki;tek düşündükleri şey çocuk sahibi olabilmek olmuştu.Bir gün Meltem Selim'e doktora gitmeyi önerdi.Böylece bir problem varsa bu ortaya çıkacak ve çaresinede bakılabilecekti. Selim bu fikirden hoşlanmadı.Onunla ilgili bir problem olduğunu düşünmüyordu açıkçası ,niye gidecekti ki doktora,sonra test falanda hayatta yaptırmazdı.Şimdi birde bu problem çıkmıştı başlarına.Selim'in sinirleri bozuluyordu.Meltem üzgündü, kocasına birşeyleri önermeye kalktığında, beraber bir çözüm bulmayı önerdiğinde Selim Meltem'i soğuk gözlerle süzüyor,ısrar ettiği zaman ise kavga çıkarıyordu ve artık kavgaları evliliklerinin ilk günlerindeki gibi kısa süre içinde sarılıp kucaklaşmalarla bitmiyordu.Günlerce Meltem'le konuşmuyor,sorularına cevap vermiyordu.Meltem Onu doktora gitme konusunda ikna edemiyeceğini anlamıştı.Birgün işyerinden izin aldı.Annesiylede bir gece önceden konuşmuşlardı, buluşup doktora gideceklerdi. Meltem huzursuzdu doktorun söyleyeceği şeylerden korkuyordu.Birde Selim konusu vardı annesiyle doktora gitmesi kocasının hoşuna gitmeyecekti zaten son zamanlarda ailesi ne söylese ne yapsa Selim'in hoşuna gitmiyordu.Doktorun kapısına geldiklerinde Meltemin elleri titriyordu.Titreyerek içeri girdi.Doktorun bir hastası vardı,ondan sonra Meltem'i alabilecekti.Neyse biraz rahatlaması için bir fırsattı bu.Bekleme salonunda tam karşılarında hamile bir kadın oturuyordu.Gözucuyla ona baktı.Ağlamamak için kendini zor tuttu.Hemşirenin sesiyle kendini toparladı.Doktorun odasına girdi, doktor ne probleminiz var dediğinde ise çocuğumuz olmuyor dedi kendisininde tanıyamadığı bir sesle.Muayeneden sonra doktor yapılması gereken testlerin listesini verdi.O hafta bu testlerin peşinde geçti.Randevu günü doktora gittiğinde yine kalbi hızlı hızlı atıyordu.Doktor testlere baktı ve herhangi bir problemin olmadığını,çocuklarının olabileceğini söyledi.Zaten herhangi bir tedavi uygulaması için bir seneden fazla bir zaman geçmesi gerekiyordu.Meltem bir an düşündü yaklaşık bir senedir onlarda çocuklarının olmasını istiyorlardı.Bunu doktora anlattığında ;eşiyle birlikte gelmelerini önerdi.Genç kadın akşam düşünceli bir şekilde eşini karşıladı.Ona bugün doktorun söylediklerini anlattı.Selim'in yüzünde onunla dalga geçer hatta küçümser gibi bir ifade vardı.Meltem biliyordu ki Selim yine olay çıkaracaktı ve düşündüğü gibide oldu.Meltem'in üç ay önce söyledikleri, beş ay önce yaptıkları tek tek kocasının aklına gelmişti ve sonunda Meltem sinirlenip yattı.Selim kendine bir duvar örmüştü, görülmeyen ama hissedilen bir duvar...Son zamanlarda çokta değişmişti, sanki Meltem'i küçümseyen , suçlayan,yargılayan bir tavrı vardı.Belki bu tavırlarının nedeni ailesi de olabilirdi. Onlarda sanki her hareketlerinde, her sözlerinde birşeyler ima etmeye çalışıyorlardı.Belki kendi aralarındada Meltemle ilgili konuşup, onu suçluyorlardı. Selim zaten çok konuşmuyor,bu konu açıldığında ise kendisinin sapasağlam olduğunu, Meltem'in tedavi olması gerektiğini söyleyip karısını çok kırıyordu.
Yine aylar böyle geçti.Doktora beraberce gidilemedi.Selim'le Meltem'in arasındaki sağuk savaş; gittikçe aralarına saydam,görülmez bir duvar oluşturuyordu. Meltem üzgündü,Selim kızgın...Meltem yalnızdı, Selim umursamaz...
Herne olursa olsun Meltem vazgeçmeyecekti.Bir şekilde Selim'i ikna etmeliydi. Ve ettide.Sonunda bir gece Selim peki dedi.Meltem'in gözyaşlarından şişmiş gözlerine bakarak."Tamam yarın seninle doktora gelirim".Selim huzursuz, Selim kızgın,Meltem çaresiz gittiler doktora...Yine birkaç tetkik ve tahlil, hafta sonu sonucu öğrenebileceklerdi.Haftasonu olduğunda ikiside heyecanlıydı.İkiside merak dolu.Doktorun söyleyecekleri çok önemliydi.Kimdeydi acaba problem? Doktor onları içeri aldı, oturdular,onlara çok uzun gelen dakikalar içinde sonuçları inceledi ve hiçbir problemin olmadığını çocuklarının olabileceğini söyledi.Ufak tefek halledilmesi gereken şeyler vardı.Bunlar için birkaç kere daha gelmeleri gerekiyordu.Önemli bir şeyin olmaması onları mutlu etmişti ama biryandanda düşünceliydiler.Tedavi devam etti ve bitti ama problemler devam ediyordu.Aralarındaki saydam duvar hiç kaybolmuyordu.
Meltem her ay umutla bekliyor,günlerini hesaplıyor,en ufak bir gecikmede tamam bu sefer oldu diye düşünüyordu.Her ayki umutla bekleyiş hayal kırıklığı ile sonuçlanıyordu.Doktor şimdide aşılama yöntemini önermişti.Sinan'a bunu kabul ettirmek çok zor oldu.Ama sonunda bunuda kabul etti.Meltemin hareketlerindeki değişiklikleri, psikolojisindeki bozuklukları ve çocuk olayını takıntı haline getirdiğini kocasıda farkındaydı artık.Belki oda değişmişti, eskisi gibi değildi.Aileside sürekli Sinan'a baskı yapıyordu.Onlarında torun sevmeye hakları vardı, ya çocukları olsun yada ayrılıp başka bir kadınla evlensin, nasılsa yeni evlendiği kızdan çocuğu olur diye düşünüyorlardı.Ama Meltemle aralarında eskisi gibi olmasada ,bir sevgi bir yaşanmışlık ve bir emek vardı.Meltem'den ayrılırsa onun ne yapacağınıda düşünüyor, yüreği burkuluyordu.Aşılama yönteminide denediler.Sonuç günü doktorun verdiği kötü haberle Meltem yine yıkılmıştı.Tutmamıştı.Meltem'in vucudu kabul ermemişti.Meltem yine bunalıma girmişti. Artık çok konuşmuyor, hemen hemen hiç gülmüyordu.Çok üzgündü ,çevrenin gözünde kısır kadın olduğunu düşünüyordu,herkes çocuk doğururken ;o doğuramıyordu,herkes çocuğunu severken; o anne olamıyordu.Birkaç ay yoğun bir karamsarlık yaşadı.Sonra işyerindeki bir arkadaşının önerisiyle yeni bir umut belirdi: tüp bebek.Bunuda deneyebilirlerdi.Günlerce internetten bu konuyu araştırdı.Nerede yaptırabilirler,en iyi kim yapar,başarı oranları ne ... tüp bebek konusunda bayağı bir bilgi sahibi olmuştu.Konuyu Sinan'a açtı.Sinan tepkiliydi.Çocukları olmuyorsa olmasındı, bu doğal bir yöntem değildi, ya tüpler karışırsa çocuğun ondan olup olmadığını bilemiyecekti, sonra bunu insanlara nasıl anlatacaklardı. Ailesine rağmen onunla birlikteydi işte, artık çocuğu falan umursamıyordu.Üstelik bu pahalı bir yöntemdi, nereden nasıl bulacaklardı o parayı.Günlerce bu konuda kavga ettiler.Meltem yine tutturmuştu,bunuda denemeliydiler,bundan başka birşey düşünmüyor ve konuşmuyordu.Meltem anne olmak istiyor başkada bir şey istemiyordu.Hatta bir gece boynuna sarılıp ağlamıştı "Ne olur beni anne yap "diye.Karısı para konusunuda halletmişti.Bir miktar birikmiş paraları vardı,altınlarınıda satardı,kalanınıda annesinden isterdi.Sinan bıkkınlıkla bunuda kabul etti.Meltem çocuksu bir sevinçle altınlarını sattı,çok mutlu ve umutluydu.Koşturarak annesine gitti.Annesi zaten durumu biliyor ve çok üzülüyordu.Onunda elinde fazla para yoktu ama olanı kızına verdi.Kızını mutlu görmek herşeye bedeldi.Meltem çocuklaşmıştı , gülüyor,hopluyor,zıplıyordu.Hiç olmadığı kadar umut doluydu.Kendini engellemeye çalışsada içindeki çu çoşkuyu bastıramıyordu.Sinan'la birlikte tüp bebek merkezine gittiler.Sinan'da umutluydu ama bir yandanda kendini kötü ve sanki aşşağılanmış gibi hissediyordu.Neyse bu duygularını bir kenara bırakmalıydı.Meltem'in çocuksu sevinci hoşuna gidiyordu.Karısını ne zamandır böyle görmemişti...Onu hala seviyormuydu ne??? Tüp bebek merkezindeki uygulama çok zordu,canı çok yanmıştı.Gözlerinden süzülen yaşlar arasında dayanmalıyım ,buda bitecek ve çocuğumuz olacak diye düşünmeye çalışyordu.Nihayet uygulama bitti.Artık yapması gereken şey dinlenmesi ve fazla hareket etmemesiydi. İşyerinden izin aldı.Bütün gün tvnin karşısında yatıyor, akşamüzeri annesi geliyor onlara yemek yapıyordu.Umut dolu günler böyle geçti.Doktorun vereceği müjdeli haber için hastaneye gideceklerdi. İkiside umutlanıp hayal kurmak istemiyordu ama zaman zaman akıllarına gelen umut dolu hayallerden de kendilerini alamıyorlardı.Belirlenen tarih geldiğinde hastahaneye gittiler.Bugün doktor bey sonucu onlara bildirecekti.Meltem nefes almakta zorluk çekiyordu.Hayatında hiçbir zaman yerçekimini böylesine hissetmemişti.Yere yığılmamak için kendini zor tutuyordu oysa kendine hakim olmalıydı.Doktor beyin yüzüne baktığı an haberin kötü olduğunu anlamıştı.Ve düşündüğüde doğru çıktı.Haber kötüydü yine olmamıştı.Meltem hıçkıra hıçkıra ağlamak istiyordu.Boğazında kocaman bir düğüm vardı, ne ağlayabiliyor ,nede birşey söyleyebiliyordu.Hastaneden çıktılar eve geldiler.Sinan Meltem'e sarıldı, sadece "üzülme" dedi. Meltem'in o anda boğazı çözüldü,sinirleri boşalmıştı,hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.Sinan'da ağlıyordu.Birbirlerine sarılıp,uzun süre ağladılar.Zaten Meltem o hafta boyu sürekli ağladı.
Meltem ve Sinan aralıklı olarak 4 kere daha denediler tüp bebek olayını.Meltem şimdi 35 yaşında.Artık çocuklarının olmayacağını düşünüyor ve düşünceyide kabullenmiş durumda.Çocukları olan eski arkadaşlarıyla görüşmek istemiyor.İçine kapanık bir kadın oldu,daha çok yalnız zaman geçirmekten hoşlanıyor.Sinan terfi etti.İşleri her zaman çok fazla, eve hep geç geliyor,geldiğinde de hep yorgun oluyor.Meltem çocuğu olan arkadaşlarına baktığında kalbinde bir sızı beliriyor.Çocukları olmuş onu büyütüyorlar, emek veriyorlar,onlarla ağlayıp onlarla gülüyorlar,hep uğraşacakları birşeyler var, geriye doğru dönüp baktıklarında ne çok şeyi birlikte başardıklarını anlıyorlar.(Yada anlamasalarda anlamaları gerekir diye düşünüyor Meltem)

Yine zaman zaman düşünüyor; BU ANNE BABALAR NE KADAR BÜYÜK BİR HAZİNEYE SAHİP OLDUKLARINI FARKINDALARMI ? BUNU HAKEDİYORLARMI ? VE BU MUCİZENİN DEĞERİNİ BİLİYORLARMI???

 
   
 
site ekle


EVHANIMLARI-FİSKOS
www.eklesene.net
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol