STAR TV de OBJEKTİF adlı bi program vardı... Kadir Çelik in konukları Zekeriya Beyaz Hoca, Saadettin Teksoy, bir yazar ve adını bilmediğm bir bayan... Burda 7 yaşındaki bi çocuğun başından geçen olaylardan bahsediliyordu. Bilmeyenler için özet geçeyim:

Bir ailenin 5 çocuğu var bunlardan birisi bir gün evinin önünde oynarken bir motorsiklet çarpıyor ve çocuk ağır yaralanıyor olay yerinde bulunan doktor olan amcası hemen çocuğu arabasına bindiriyor ve son sürat acil'e... Yol esnasında da şuuru yarı açık olan çocuğa sürekli moral veriyor konuşarak... Çocuk hastanede kurtarılamıyor ve vefat ediyor...

Bu olaydan 2 saat sonra ölen çocuğun evine yaklişık 90 Km. uzaklıkta bir doğum olayı gerçekleşiyor ve bir ailenin bir oğlu dünya'ya geliyor... Buraya kadar herşey normal. Gariplikler çocuk büyümeye başladığında artmaya başlıyor bu çocuk sürekli kendisinin bir ana babası daha olduğundan ve bir motor kazası geçirdiğinden bahsediyor... En sonunda çocuğun babasıda bu olaydan rahatsız olmaya başlıyor çünkü çocuk bu gerçek ailesi hakkında herşeyi en ince detayına kadar anlatıyor. Ve bir gün karısından habersiz çocuğunun sözünü ettiği yeri arıyor ama bulması hiç de zor olmuyor herşey tam çocuğun tarif ettiği gibi...

Eve gidiyor ve (çocuğun ismi aklımda değil Hasan diyelim ) kendini tanıtarak Hasan' ı tanırmısınız diyor... Evde de Hasan'ın eski babası, annesi ve kardeşleri...Nasıl tanımayız diyorlar o bizim kanımız canımızdı, bir motor kazasında kaybettik onu. Adam durumu açıklıyor evdekilere ama kimse inanmak istemiyor doğal olarak. En sonunda Hasan' ı getiriyorlar bu eve eski ailesiyle yüzleştiriyorlar. Hasan evin odalarının yerlerini, bütün kardeşlerinin ismini, aile albümündeki bütün şahısların isimlerini, sadece kendisi ve konuştuğu kişi haricinde kimse tarafından bilinmeyecek 2 li diyalogları, buna amcasının yolda moral vermek için söyldiği sözler de dahil ( doktor olan amcası ile yüzleştirildiğinde amcası ne eksik ne fazla Hasan' ı doğruluyor)...

Sonuçta da şu anda her iki aile Hasan'ı oğulları olarak kabul ediiyor...

'Önceki hayatımda Kraliçe Sisi'ymişim'
Sisi lakabli organizatör Seyhan Soylu anlatiyor: "Dinsel boyutta Kur'an-i Kerim'de 'Topraktan geldik topraga gidecegiz' deyimi reenkarnasyonun yeniden var olmanin bedenlenmenin ve tekamülün yerine getirilmesi anlamina gelir. Bilimsel açidan da ruh 200 gramdir. Bedenimiz bir elbise gibi ruhumuzun üzerine giyilen bir kiyafettir. Ve çesitli tarihlerde kiyafetlerimizi hep degistirmisizdir. Yurtdisinda ve Türkiye'de de baktirdim daha önce Avusturya kraliçesi Sisi oldugum çikti. Seyhan Soylu'nun kisaltilmisi olarak Sisi'yi bunun için kullandigimi ögrendim. Viyana'da bulundugum sirada da Avusturya Kraliçesi Sisi'nin sarayina gittim ve orada da 'deja vu' (bir ani daha önceden yasamis olmak görmek) yasadim. Bu demektir ki Tanri ve bilim boyutunda reenkarne var. Buna inanmayanlar dinsel terimle kâfir bilimsel terimle ise ahmaktir."

'Trafik kazasında ölmüş olmalıyım'
Oyuncu Hande Ataizi reenkarnasyona inananlardan söyle konusuyor: Önceki hayatimda kimdim bilmiyorum ama sunu söyleyebilirim; trafik kazasindan çok korkuyorum. Otomobil kullanmasini bilmiyorum ögrenmek de istemiyorum. Sanirim bir önceki hayatimdaki reenkarnem trafik kazasinda yasamini yitirdi. Ruhlarimizin tekamül edip daha medeni ve ilerlemis bir gezegende yasayacagimizi düsünüyorum. Bu ögreti Hindistan'da yoksulluk içinde yasayan halki sindirmek için çikarilmis olabilir. Ama önemli olan su ki reenkarnasyona inanmak beni mutlu ediyor.

'Maddiyatçi insan hayvan olur'
Dogan Dogan 21 yasinda. 5 yil öncesine kadar ateistti. Bir gün reenkarnasyon ile tanisti ve tüm dünyasi degisti. Artik Tanri'ya inaniyor eskiden o bar senin bu bar benim gezerken simdi bir grup arkadasiyla bulusup ibadet ediyor. Söyle anlatiyor: "Pek çok kitap reenkarnasyondan bahsediyor. Ihtiras içinde maddesel beklentisi olan insan dünyaya tekrar döner. Para için öldürebilen asiri içen uyusturucu kullanan insanlar sonraki yasaminda hayvan ve benzeri canli olmaya mahkûmdur. Biz ruhuz vücudumuz tipki bir araba gibi. Bizler arabanin sürücüsüyüz. Ne ekersek onu biçecegiz.